QNED Teknolojisi

LG’den Samsung’a Rakip Çığır Açan Yeni Ekran Teknolojisi: QNED



Güney Koreli dev LG, geçtiğimiz günlerde Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi’ne (EUIPO) QNED markasını alabilmek için resmi başvurusunu gerçekleştirdi.

Panel, TV, cep telefonu ekranı vb. farklı alanlarda kullanılan tüm ekranların kullanımını içine alacak şekilde yapılan başvuru LG’nin bu terimi ilk kez resmi olarak kullanması açısından büyük önem taşıyor.

LG büyük ihtimalle önümüzdeki yıllarda bu adı rakiplerine kaptırmamak için tescil ettirdi.

QNED Nedir?

QNED (Quantum Nano Emitting Diode) yani Quantum Nano Işık Yayan Diyot teknolojisi en basit haliyle ışık yayan inorganik diyotların nanometrik boyuttaki farklı ana renklerde quantum noktaları tarafından filtrelenerek görüntü oluşturan bir teknoloji.

QNED teknolojisi adeta LCD ve OLED teknolojilerinin iyi yanlarını bünyesinde toplayan temel çalışma prensibi açısından ikisinin arasında yer alan yeni bir teknoloji.

QNED teknolojisinde, LCD’de yer alan arka plan ışığı yerini nanometre boyutlarında mavi renk ışık üreten, LED üretiminde yaygın olarak kullanılan GaN (Galyum Nitrat) diyotlara bırakıyor.

Her bir mavi diyotun karşısında Quantum Noktalarından oluşan yeşil ve kırmızı renk filtreleriyle beraber mavi renk için de bir difüzör yer alıyor.

Mavi rengin tercih edilmesinin de bir sebebi var; Quantum Dot renk filtrelerini en çok mavi ışık uyarıyor (mavi, kırmızı ve yeşile göre daha çok enerjiye sahip) ve en yüksek parlaklık mavi arka plan ışığıyla elde ediliyor.

LCD ve OLED Ekranların Avantaj ve Dezavantajları

Hali hazırda yaygınca kullanılan iki temel görüntü teknolojisi mevcut: LCD ve OLED.

LCD yani likit kristal ekranlarda görüntü, LED arka plan ışığı önünde TN, VA, IPS gibi farklı teknikleri kullanan LCD’ler tarafından oluşturuluyor.

Maliyetli görece düşük olan bu panel tipinin en büyük avantajları ekranda sabit bir görüntüden dolayı yanma olmaması ve çok yüksek parlaklık değerlerine ulaşabilmesi. Ayrıca arka planda kullanılan LED’ler inorganik oldukları için uzun ömürlüler.

En önemli dezavantajıysa tek tek piksellerin kontrol edilememesi ve arka planda sürekli yanan bir arka plan ışığı bulunması zorunluluğu sebebiyle asla tam siyah görüntü alınamaması ve düşük kontrast olarak karşımıza çıkıyor. Bu insan görme sisteminin objeleri birbirinden ayırmak için kontrastı kullandığı düşünülünce oldukça büyük bir dezavantaj olarak karşımıza çıkıyor.

Diğer temel görüntü teknolojisi olan OLED yani Organik Işık Yayan Diyot teknolojisiyse işte tam burada çözüm sunuyor; sürekli yanan bir arka plan ışığı gerektirmeyen bu teknolojide her bir pikselin kendisi açılıp kapanabilen bir ışık kaynağı. Bu sayede pratikte görüntü sonsuz kontrasta ulaşabiliyor ve gerçek siyahların olduğu nefes kesici görüntüler elde edilebiliyor.

OLED teknolojisinde piksellerin her biri organik materyallerden elde ediliyor; dolayısıyla aynı canlılar renklerine göre farklı hızda olacak şekilde çok daha hızlı yaşlanıyor.

Panelin toplam ömrü LED arka ışıklandırmalı panellere göre daha düşük olsa da pratikte yeterince uzun olduğu için çok büyük bir sıkıntı yaratmazken farklı renk piksellerin farklı hızda yaşlanmaları renk kalitesini sürekli düşürdüğü için hala tam çözümü olmayan büyük bir problem.

OLED’in bir diğer büyük dezavantajıysa üsteki noktaya bağlı olarak uzun süre aynı görüntüyü (rengi) gösteren pikselin “yanması”. Dengesiz yaşlanmaya bağlı olan bu durum yüzünden ekranda logo, alt yazı, skorbord vb. sürekli sabit kalan görüntüler kalıcı hale gelebiliyor.

OLED’lerin son büyük dezavantajıysa HDR için olmazsa olmaz olan yüksek parlaklıkta görüntü oluşturamaması. Hali hazırda onbinlerce TL ödeyerek alacağınız herhangi bir marka OLED teknolojili TV, 1000 nits parlaklığa ulaşamıyor.

QNED Teknolojisi Ne Vaadediyor?

QNED teknolojisi, OLED’in en temel zayıf noktalarına çözüm sunuyor.

İnorganik ve tek renkli ışık kaynağı sayesinde farklı renkler farklı hızlarda yaşlanmıyor ve renk kalitesi uzun süre korunuyor.

Yine buna bağlı olarak OLED’in zayıf karnı olan ekran yanması bu teknolojide söz konusu değil veya çok düşük bir olasılık.

Bu sayede bilgisayar monitörü, akıllı telefon vb. statik arayüz elementlerinin olduğu cihazlarda ekran yanma endişesi olmadan kullanılabilme potansiyeli mevcut.

Aynı zamanda OLED’in aksine yüksek parlaklık değerlerine de ulaşabiliyor; HDR görüntüler rahatlıkla elde edilebiliyor.

QNED, Samsung QD-OLED’e Karşı

Samsung’un, eğer bir gecikme olmazsa, önümüzdeki yıl itibariyle piyasaya sürmeye hazırlandığı bir diğer yeni panel teknolojisi de QD-OLED yani Quantum Dot OLED.

QD-OLED aslında çalışma prensibi açısından QNED ile tamamen aynı.

QD-OLED teknolojisinde arka plan ışığı olarak mavi renkli OLED pikseller kullanılıyor.

Tüm OLED renkleri içinde en az ömüre sahip renk olan mavi olmasına rağmen bu teknolojide sadece tek renk kullanıldığından renklerin farklı hızda yaşlanmaları önemini yitiriyor.

QNED’de olduğu gibi tek tek kontrol edilebilen pikseller yüksek kontrast sağlarken, organik ışık kaynağı QNED’deki kadar yüksek parlaklık sunamıyor.

Bu teknolojinin en büyük avantajı üretime hazır hale gelmiş olması.

LG her ne kadar isim tescili yapmış olsa da QNED teknolojisi henüz piyasaya sürmek için hazır değil ve AR-GE aşamasında.

LG ve Samsung’un Stratejileri

OLED teknolojisini akıllı telefonlar haricinde pek kullanmayan Samsung TV tarafında bugüne kadar LCD teknolojileriyle ilerledi.

LG ise OLED’e yatırım yaparak hem kendi markasıyla OLED TV’leri satmaya devam ediyor hem de diğer TV üreticilerine OLED panel tedarik ediyor.

Öte yandan bu önümüzdeki 5 sene içerisinde değişecek gibi gözüküyor.

Samsung, eğer QD-OLED teknolojisiyle ilerleyebilirse ileride QNED’e oldukça hızlı dikey geçiş yapabilir zira sadece ışık kaynağını değiştirmesi yeterli.

Bu yazıda bahsetmediğimiz Mikro LED teknolojisiyse tüm şirketlerin hayali ama ilk büyük ve astronomik seviyede pahalı örneklerini görmüş olsakta maalesef standart TV boyutlarında ekonomik olarak üretilebilmeleri için oldukça fazla AR-Ge ve zamana ihtiyacı var.

KAYNAK: https://euipo.europa.eu/eSearch/#details/trademarks/018304503