Apple 10 Kasım tarihinde Steve Jobs’un alameti farikalarından olan “One more thing” (Son bir şey) adında gerçekleştireceği etkinlikle birlikte işlemci dünyasındaki en büyük değişimlerden birisine imzasını atacak.
Uzun zamandır beklenen ve Apple’ın ilk resmi duyurusunu Haziran ayındaki WWDC etkinliğinde yaptığı yeni Apple Silicon’lar masaüstü için tasarlanmış ilk yüksek performanslı ARM tabanlı işlemciler olacak.
İşlemci mimarilerine geçiş konusunda, kapalı ekosisteminin de avantajlarını kullanarak, sektörün en tecrübeli oyuncusu olan Apple 2005 yılında geçiş yaptığı Intel x86 tabanlı işlemcileri bu yıl terk etmeye başlayarak kendi geliştirdiği ARM tabanlı işlemcilere geçiş yapacak.
Apple’ın hedefi 2 sene içerisinde tüm ürün gamını kendi işlemcilerine geçirmek. Bu süre zarfında Intel tabanlı ürünlerini piyasaya sürmeye devam edecek olan şirket muhtemelen sonrasında 5-6 yıl kadar daha yazılım desteği sunmaya devam edecek.
Apple’ın 10 Kasım’da Türkiye saatiyle 21:00’de yayınlayacağı sanal lansmanda dedikodulara göre Apple Silikon tabanlı Macbook ve Macbook Pro dizüstü bilgisayarlarla beraber en az bir iMac tanıtması planlanıyor.
Apple’ın ARM Tabanlı İşlemcileri Ne Vaadediyor?
Öncelikle Apple’ı gerçekleştirmek istediği inovasyonlar konusunda Intel’e bağımlılıktan kurtaracağı için ciddi şekilde rahatlatacak.
Intel’in 2015 sonrasında gittikçe artan yeni nesil üretim nodlarında yaşadığı problemlere bağlı olan gecikmeler, yüksek enerji tüketimine karşın nesiller arasındaki görece düşük performans artışı, Apple’ın ilk günden talep ettiği entegra grafik konusundaki iyileştirmelerin bir türlü hayata geçirilemeyişi (Intel Xe bu açıdan oldukça geciken bir proje) ve düşük üretim nodlarında yaşadığı üretim kapasitesi problemleri gibi sıkıntılar Apple’ın yol haritalarında ciddi aksamalara yok açtığı sektörde iyi bilinen bir gerçek.
Apple kendi tasarladığı işlemcileri kendi ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirip ürün yol haritalarını yüksek tutarlılıkla hazırlayabilecek.
Satış fiyatlarına yansıtacağı şüpheli olsa da aynı zamanda orta ve uzun vadede şirket maliyetlerini de düşürüyor olacak.
Maliyet düşüşü sadece işlemci tarafında değil, eğer Apple’ın güç tüketimi/performans eğrisi doğruysa aynı zamanda soğutucu bileşenlerle beraber sadeleşen anakart tarafında da yaşanacak.
Apple Silikon İşlemcilerin Performansı
10 Kasım tarihindeki etkinlikte tanıtılacak Apple’ın kendi tasarımı işlemcilerle ilgili en büyük soru işareti performans.
Bugüne kadar mobil cihazlarda başarıyla kullanılan ama hiç bir zaman X86/x64 mimarisiyle elle tutulur bir seçenek olmadığından kapışmayan ARM tabanlı işlemcilerin mevcut masaüstü ve dizüstü sistemlere kafa tutup tutamayacağı merak konusu.
Şu ana kadar en elle tutulur veri Apple’ın WWDC ile beraber geliştiricilerine 500 USD karşılığı kiraladığı ve içerisinde 2018 yılında piyasaya sürülen iPad Pro ile aynı işlemci katına sahip A12Z Bionic SoC’li Mac Mini formundaki geliştirici kitlerinden geliyor.
Apple’ın DTK kullanan geliştiricilere lisans antlaşması üzerinden benchmark skorlarını paylaşmalarını yasaklamış olmasına rağmen sızan rakamlara göre beta MacOS Big Sur altında GeekBench 5’te tek çekirdekte 1098, çoklu çekirdekteyse 4555 gibi bir skora imza atıyor.
iPad Pro’lara baktığımızdaysa iOS altında skorlar bir miktar daha yüksek.
Tek çekirdekte 1120, çoklu çekirdekteyse 4648 gibi bir rakama ulaşılmış.
A12Z Bionic, 4 büyük “Vortex” ve 4 küçük “Tempest” çekirdeğe sahip, entegre 6 GB LPDDR4X RAM’li bir SoC. A12Z’nin maksimum saat hızı 2.49 GHz.
ARM işlemciler x86/x64 işlemcilerden sadece RISC/CISC mimarisi olarak değil aynı zamanda daha düşük “pipeline” sahibi olmalarından dolayı daha düşük saat hızına sahip olmalarıyla da ayrılıyorlar. Öte yandan daha süşük saat hızı daha düşük performans anlamına gelmiyor; her ne kadar performans saat hızıyla beraber ölçeklense de önemli olan ilgili saat hızındaki başarımın yüksekliği. Bu açıdan Apple ve diğer ARM işlemcileri mevcut masaüstü işlemcilerin çok daha yüksek saat hızlarına rağmen oldukça yüksek başarıma sahipler.
A12z Bionic’in hızını mevcut AMD ve Intel işlemcilerle karşılaştırdığımızda GeekBench 5 sonuçlarına göre Intel’in bir önceki bayrak gemisi Core i9-9900X’dan çokta uzakta olmadığını görüyoruz. Core i9-9900X tek çekirdekte 1123 gibi bir puana imza atmış. Çok çekirdekteyse 4+4 konfigürasyona sahip olan A12z masaüstünde aslında 5 veya 6 işlemcili bir sistem denebilir. Burada da Intel Core i5-9400 ile oldukça benzer bir skorla ne kadar iddialı olduğunu bir kez daha gösteriyor.
A12z Bionic entegre 8 çekirdekli grafiği ve SoC bünyesindeki ML vb. pek çok farklı ünitesiyle beraber toplam 15 Watt güç tüketimiyle 65 Watt gücündeki masaüstü işlemcilere kafa tutabiliyor.
A12z Bionic’in 2020 iPad Air 4.nesillerle beraber tanıtılan yeni küçük kardeşi Apple A14 SoC ise ağabeyinden bile iyi skorlara imza atıyor.
Özellikle tek çekirdekte 1600 civarı skoruyla ezeli rakibi Intel’in bileğini tamamen büken Zen3 mimarili yeni şampiyonlardan 5900X’in tek çekirdekli performansına yaklaşan Apple A14 bu inanılmaz performansı 2 büyük ve 4 küçük çekirdekle sağlıyor.
Eğer Apple 8 büyük çekirdekli bir masaüstü işlemciyi masaüstüne taşıyabilirse Intel’i gafil avlayan Zen3’ün tahtını, AMD daha keyfini dahi süremeden elinden alabilecek bir performans ortaya koyabilir.